İYİ Parti Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Afyonkarahisar Milletvekili Av. Hakan Şeref Olgun; “Gazetecilik tutukluluk nedeni olmamalıdır. Gazeteciler tutuksuz yargılanmalıdır” dedi.
Hukukun, zamana, mekâna ve insana şekil verdiğini ifade eden Milletvekili Olgun, hayatı düzenleyen, topluma ve devlete nizam getiren hukukun herkes için var olduğunu söyledi.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Milletvekili Olgun, Gazetecilik yapmanın tutukluluk nedeni olmaması gerektiğinin altını çizdi.
İYİ Parti Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Afyonkarahisar Milletvekili Av. Hakan Şeref Olgun, mesajında şu ifadelere yer verdi;
“Ülkemizde her geçen yıl, gazetecilere saldırı, tehdit ve haksız tutukluluklarda demokrasiyi tehdit eden endişe verici bir artışa tanık oluyoruz. Hükümeti eleştirel yayınlar yapan basın kuruluşlarının yayınlarının durdurulması, gazetecilerin tutuklanması yine demokrasi açısından en ağır sorunlar arasında yer alıyor. Yargı sisteminin gazetecileri baskı altına almak ve sindirmek için kötüye kullanılması yurttaşların habere erişimini de engelliyor. Gazetecilerin Anayasal bir hak olan basın özgürlüğünün yok sayılıyor. Gazetecilik tutukluluk nedeni olmamalıdır. Gazeteciler tutuksuz yargılanmalıdır. Tutuklu bulunan gazeteciler derhal salıverilmelidir.
Anadolu’da televizyon kanalları RTÜK tarafından, gazete ve internet siteleri ise BİK tarafından baskı altında tutulmaktadır. Gazetelerde, kâğıdın yurtdışından geliyor olması nedeniyle baskı maliyetleri çok arttı. Çoğu gazete sayfa sayısını düşürmek zorunda kaldı. Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle yerel basına reklam verenlerin sayısında ciddi bir düşüş yaşanmaktadır. Reklam gelirlerinde son dönemdeki reel düşüş yüzde 50’nin üzerindedir. Yerel basınımız personel istikrarı, maaş ve uzmanlaşma sorunu yaşıyor. Bu nedenle ajans, kurum bilgi notlarına bağlı bir gazetecilik gelişti.
Kurumsal olarak gazetelerin olduğu kadar çalışan gazetecilerin de sorunları var. Tüm basında olduğu gibi yerel basında da çalışanlar örgütlü değil. Yerel basında örgütlü olma oranları ulusal basına göre çok çok daha az. Yerel basında gazeteciler çok düşük maaşlar ile çalışıyor. Gazeteciler için tıpkı mühendislerde olduğu gibi farklı bir asgari ücret belirlenmesi zaruridir. Birçok medya kuruluşunda personel yemek ve mesai gibi çok temel haklardan yoksun çalışmaktadır. Yerel basında çalışan sayısının azlığı nedeniyle personellere ikiz hatta üçüz görevler yapmaktadır. Ayrıca bir günde 5 habere gitmek zorunda kalan gazeteciler var. İş temposu bir kişinin kaldırabileceğinden çok daha fazladır. Tabi bu yüzden muhabirlerin haber paylaşımı yapması da rekabet duygusunu yok ediyor. Bunlar yetmezmiş gibi yaptığı haberlerden dolayı baskı görüyor şiddet görüyor.
Buradan AK Parti hükümetine sesleniyorum; Yerel basın her alanda desteklenmelidir. Köstek olmak yerine vergi indirimiyle, girdi maliyetlerinde yapılacak indirimlerle desteklenmelidir. Yerel basın olmaması demek yaygın basının da olmaması demektir.
Bu duygu ve düşüncelerle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlar, ebediyete intikal etmiş gazetecilerimizi rahmetle anarken, tüm basın çalışanlarına aileleriyle birlikte huzurlu bir hayat dilerim.
